Giriş
Sigorta sözleşmeleri, taraflar arasındaki güven ilişkisine dayalı özel hukuk sözleşmeleridir. Bu güvenin sağlanması için sigorta ettirenin sigortacıya doğru ve eksiksiz bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Türk Ticaret Kanunu (TTK) sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü açıkça düzenlemekte olup, bu yükümlülüğün ihlali halinde sigorta şirketinin sahip olduğu hakları ve doğabilecek hukuki sonuçları belirlemektedir.
Beyan yükümlülüğünün ihlali, sigorta sektöründe en sık karşılaşılan uyuşmazlık konularından biridir. Sigortacıların risk hesaplamalarında en büyük değişkenlerden biri, sigorta ettirenin sunduğu bilgilerin doğruluğudur. Bu nedenle, yanlış veya eksik beyanda bulunulması halinde sözleşmenin geçerliliği, tazminat ödemesi ve tarafların hakları ciddi şekilde etkilenmektedir.
Beyan Yükümlülüğünün Safhaları
Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin farklı aşamalarında farklı şekilde ortaya çıkmaktadır. TTK, bu yükümlülüğü üç ana başlık altında incelemektedir:
- Sözleşme Öncesi Beyan Yükümlülüğü
- TTK madde 1435 uyarınca, sigorta ettiren, sözleşme kurulmadan önce sigortacıya, sigorta konusu ile ilgili tüm önemli bilgileri eksiksiz ve doğru şekilde sunmalıdır.
- Sigorta ettirenin beyan etmesi gereken hususlar; sigorta konusu varlığın durumu, önceki sigorta geçmişi, daha önce hasar alıp almadığı, ilgili risklerin oluşma ihtimali gibi unsurları içermektedir. Örneğin;
Sağlık sigortalarında, sigorta ettirenin sağlık durumu, kronik hastalıkları, kullandığı ilaçlar, yaşı ve cinsiyeti gibi bilgiler;
Yangın sigortalarında, yapının malzemesi, patlayıcı veya yanıcı maddelerin bulunup bulunmadığı;
Kasko sigortasında, aracın geçmişte kazaya karışıp karışmadığı, kullanım amacı gibi bilgiler sigortacı açısından kritik önem taşımaktadır.
Dolayısıyla, beyan yükümlülüğü her sigorta türüne göre farklılık gösterebilir ve her somut olay özelinde ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
- Sigortacıya bildirilmeyen , eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise ,önemli kabul edilir. Sigortacının yazılı veya sözlü olarak sorduğu hususlar, aksi ispat edilene kadar önemli kabul sayılır.
- Sözleşme Süresince Beyan Yükümlülüğü
- Sözleşme süresi içinde beyan yükümlülüğü TTK 1444 Maddesinde düzenlenmiştir. Sigorta sözleşmesi, yalnızca başlangıç aşamasında değil, tüm süresi boyunca sigorta ettirenin bildirim yükümlülüğünü gerektirir. Sigorta süresi içinde rizikoyu artıran bir durum ortaya çıktığında, sigorta ettirenin bunu sigortacıya bildirme zorunluluğu vardır. Riziko ağırlaşması, tehlikenin sigortacı için daha yüksek hale gelmesi anlamına gelir ve genellikle yeni risk faktörlerinin eklenmesi veya mevcut risklerin değişmesiyle ortaya çıkar. Örneğin,
Bir bina içerisine yanıcı maddelerin depolanması veya işyeri olarak kullanılmaya başlanması,
Kasko sigortasında, aracın yurtdışına çıkarılması, performans arttırıcı modifikasyonların yapılması,
Sağlık sigortalarında, sigortalının riskli meslek veya hobi faaliyetlerine başlaması (paraşütle atlama, dağcılık, motorsporları gibi),
Hayat sigortalarında, sigortalının tehlikeli bölgelerde bulunması veya sağlık durumunda ani ve ciddi değişiklikler olması.
- Riziko ağırlaşması iki şekilde ortaya çıkabilir: Bireysel riziko ağırlaşması, sigorta ettirenin kendi fiili veya yerine geçen kişinin davranışları sonucu tehlikeyi artırmasıdır. Bu durumda sigorta ettiren, tehlikeyi artırmaktan kaçınmalı ve ağırlaşan bir durum söz konusu olduğunda bunu sigortacıya derhal bildirmelidir. Genel riziko ağırlaşması ise sigorta ettirenin doğrudan bir etkisi olmadan, üçüncü şahıslar veya doğal etkenler nedeniyle gerçekleşen değişikliklerdir. Bu halde sigorta ettirenin bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde sigortacıya bildirimde bulunması gerekmektedir.
- Riziko Gerçekleştikten Sonraki Beyan Yükümlülüğü
TTK madde 1446’e göre, riziko gerçekleştikten sonra sigorta ettirenin sigortacıya gecikmeksizin haber verme yükümlülüğü vardır.
Beyan Yükümlülüğünün İhlali ve Hukuki Sonuçları
Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü ihlal etmesi durumunda sigorta şirketinin çeşitli hakları bulunmaktadır. TTK’nın 1437 ve devamı maddeleri uyarınca:
- Riziko Gerçekleşmeden Önce İhlalin Tespiti:
- Sigortacı, sigorta ettirenin eksik veya yanlış bilgi verdiğini öğrenirse, 15 gün içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı talep edebilir. Prim farkının 10 gün içine kabul edilmemesi halinde sözleşmeden cayılmış kabul olunur.
- Riziko Gerçekleştikten Sonra İhlalin Ortaya Çıkması:
- Türk Ticaret Kanunu Madde 1439/2’ye göre, Sigorta ettirenin sözleşme öncesinde beyan yükümlülüğünü ihlal etmesi ve bu durumun riziko gerçekleştikten sonra anlaşılması durumunda, sigortacının hakları sigorta ettirenin kusur derecesine göre şekillenir.
- Eğer sigorta ettirenin ihmali beyan yükümlülüğünü ihlal etmişse ve bu ihmali, tazminat miktarını veya rizikonun gerçekleşmesini etkileyebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine bağlı olarak tazminatta indirim yapılır. Sigorta ettirenin eylemi kast ile gerçekleşmişse ve ihlal ile meydana gelen riziko arasında doğrudan bir bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya ödeme yükümlülüğü tamamen ortadan kalkar. Eğer bu bağlantı yoksa, sigortacı, ödenen prim ile ödenmesi gereken prim arasındaki farkı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini hesaplar ve öder.
Sonuç
Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü, sigorta sözleşmelerinin güvenilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Sigorta şirketlerinin zarar görmemesi ve sigorta ettirenlerin hak kaybına uğramaması için her iki tarafın da yasal yükümlülüklere uygun hareket etmesi gerekmektedir. Sigorta ettirenlerin, sigorta sözleşmelerini yaparken beyan yükümlülüğünü ihlal etmemesi, ileride hukuki ihtilafların önüne geçilmesi açısından kritik bir konudur.
Sigorta ettirenlerin, sigorta poliçelerini dikkatle incelemeleri ve beyan yükümlülüklerini yerine getirmeleri büyük önem arz etmektedir. Ayrıca, sigorta şirketlerinin de müşterilerini açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirmesi, poliçe şartlarını detaylandırması ve yanlış beyanlara sebebiyet verebilecek belirsizlikleri gidermesi gerekmektedir. Tüm tarafların bilinçli hareket etmesi, sigorta sözleşmelerinin hukuki güvencesini artıracak ve uyuşmazlıkların önüne geçecektir.
DİY Hukuk Danışmanlık Arabuluculuk
Av.Arb. Didar İNCİ YILDIRIM